20 Haziran 2012 Çarşamba

4 YIL ÖNCE BUGÜNNNNN.....

4 Yıl önce bugün anne oldum.Anne olmayanların kesinlikle bilemeyeceği bir duyguyu yaşadım.Beklenen tarihten 5 hafta önce gelen Yağız oğlan 48 cm 2740 grdı.Günlerden cuma saat 13:35 de sesini duydum çok çirkin bir oğlun oldu dediler.Sütümün geç gelmesi Yağız'ın şekerinin düşmesi,sarılık olması derkennnn ne zaman emekleyecek ne zaman yürüyecek ne zaman konuşacak vs.vs.vs....günler haftaları ,haftalar ayları,aylar yılları kovaladı ve tam 4 yıl geçti...2 ay sonra tekrar anne olacağım tek çocuklu hayattan iki çocuklu hayata geçiş yapacağız.
 Bu 4 yılın bana öğrettiği çok şey var....
Her şeyden önemlisi insan hiç bir şey için acele etmemeli ve zamanın tadını çıkarmalı..Gerçekten geçmez gibi görünse de zaman çok çabuk geçiyor ve geçmişi bir daha yaşamak mümkün olmuyor.




Sevgili Oğlum,
Dilerim yeni yaşında mutlu, huzurlu ve sağlıklı olursun.İyi ki varsın ve iyi ki benim oğlumsun,yüzünde ki gülücükler hiç solmasın.Seni çok seviyorum...



30.Haftam

29 haftayı çok şükür geride bıraktım...Heyecanlıyım sanki ilk defa anne olacakmış gibi kendimi bir tuhaf hissediyorum.Her şeye yeniden başlamak nasıl olacak bilemiyorum Yağız'ın alışma süreci de beni korkutmuyor desem yalan olur.Bu aralar üzerimde çok ağırlık var.12 kilo almış bulunuyorum yatakta dönerken yataktan kalkarken gerçekten çok zorlanıyorum.Tek dileğim bebeğimi sağlıkla kucağıma almak ve hayırlısıyla kalan 8 haftamı güzel bir şekilde geçirmek....Bebeğimin hareketleri gayet güzel hatta diyebilirim ki   kesinlikle abisinden hareketli olacak.Annem geçen hafta yanımdayken bebeğimin kıyafetlerini hazırlayalım istedim.Her şeyi yıkandı ütülendi ve hazırlandı.Benim ufak tefek eksiğim dışında hemen hemen her şey hazır sayılır.Bu arada bebeğin giysileri yıkandıkça Yağız'ın yüz ifadesi hiç mutlu değildi.Hatta bir kaç kıyafeti küçük gelmesine rağmen zorla da olsa giymeyi başardı.Kardeşi onun küçüklük kıyafetleriyle büyüyeceği halde kardeşimin var benim yok gibi cümleler geçen hafta evde en favori kullandığı cümlelerdi...
Bu arada bebeğimizin ismi hala belli değil.Babamıza bıraktım araştırma içerisinde olduğunu söylüyor.İsmi ne olacak bende çok merak ediyorum...:)

23 Mayıs 2012 Çarşamba

İstemem de istemem...

Yağız'ın bisiklet sürmesi hep istediğim bir şeydi..Ama çocuğun bisiklet sürmeye hiç niyeti olmadı ...2 hafta önce Yağız'a doğum gününde bisiklet almak istediğimi söyleyince aldığım cevap:''Sakın bana bisiklet almayın tamam mı istemiyorum''Birkaç kez yine sordum yine aynı cevabı aldım.Derken kuzeninin bisikletini getirdik Yağız'a bir boy büyük ...Yağız 2 kere bizim zorumuzla denedi.Bisiklet büyük olunca yarım pedal kullanarak sürmeye başladı yavaş yavaş da bisiklet olayı hoşuna gitti.Derken 4 gün önce alışveriş merkezine gidiyoruz bisikletçinin önünden geçerken denemek ister misin deyince tamam dedi ve kendi yaşına uygun bir bisiklete bindi.Biz orada eşimle konuşurken bir baktık Yağız pedalları tam çeviriyor yanımıza geldi ve ''anne baba hadi gidelim '' dedi.4 gündür bisiklete yapışık geziyor.

İstemem de istemem şimdi oldu inmem de inmem....

11 Mayıs 2012 Cuma

Başlıksız...

Geçenlerde koşturmacılı bir gün ve ben Yağız'la eve geldik.Yağız kağıdını kalemini aldı mutfak masasında resim yaparken bende bir taraftan Yağız'la bıdı bıdı yapıp diğer taraftan yemek yapıyorum...Yağız ısrarla resimlerini gösteriyor benim de yorum yapmamı ve yanında oturmamı istiyor...O sırada ocaktaki yemeğe bakmak üzere yanından kalktım ve işim uzayınca Yağız:''Anne seni sonsuza kadar bekleyemem'' dedi...
Dün akşamda işten geldim ve belimde müthiş bir ağrı koltuğa uzandım...Yağız:''Anne sen eskiden böyle değildin,daha iyiydin''dedi.....Hadi bakalım ...ANNE OLMAK GERÇEKTEN ÇOK ZORMUŞ....

5 Mayıs 2012 Cumartesi

23.HAFTA

Hamileliğimde 6.ayımı tamamlamak üzereyim...2hafta önce yaptırdığımız detaylı ultrasonda biraz tedirgin olsak da doktorumuz bizi rahatlattı.Eşim ve Yağız kardeşini ilk kez ultrasonda gördü resimlerden biz Yağız'a benzettik ..Yağız kardeşini gördüğünden beri çok şımarık oldu galiba bu durum biraz daha sürecek.Bu arada yediğim tekmeler sürekli artıyor.Şuan bile kaç tane yedim sayamıyorum artık.Bu hamileliğimde biraz tedirginim erken doğum yapmaktan çok korkuyorum.Sağ salim kucağımıza almak tek temennnimiz.Yağız sabırsızlıkla bekliyor.Ama küçülen kıyafetlerini de kesinlikle vermeyeceğini ifade ediyor.İşimiz bir hayli zor olacak anlaşılan.Heyecanlı bekleyişe devammmm.....

15 Nisan 2012 Pazar

20.Hafta

Gebelik günlüğümü yazarken hafta hafta yazabilmeyi hayal etmiştim ama görünen o ki bu işi beceremedim.20 haftayı geride bıraktım oğlumuzun hareketleri de bir hayli gelişti sürekli kıpır kıpır.Özellikle onunla konuşunca yemeklerden sonra ve ben dinlenirken o da aktif oluyor.Dün sabah hareket halindeyken elimi karnımda gören Yağız ''ben de dinleyeceğim anne '' dedi ve kulağını karnıma dayadı..''Anneeee hıçkırık tutmuş kardeşimi hop hop hopluyor ,zıp zıp zıplıyor...''...Bazen düşünüyorum da zamanlama gerçekten harika olmuş.Yağız artık tüm öz bakım becerilerini kazanmış her işini kendisi halletmeye çalışıyor.Yağız ve benim için ideal yaş farkı bu oldu....
Bu hafta bende ayrı bir stres var detaylı ultrason yaptıracağım ve tedirginim inşallah bir sıkıntısı olmaz bebeğimin.Adını Deniz koymayı çok istiyorum Derin ismi de çok hoşuma gidiyor.Aslında iki isim çok tercihim değil ama 3.bir çocuk beni aşar yani başka yapmayacağımız için Derin ismini de koymak istiyorum.Bence o da ismini sevdi karnımı okşarken onunla konuşurken Deniz diye hitap ediyorum ve hemen hareketleniyor...Yağız da çok sevdi bu ismi evet anne Deniz olsun dedi.Denize ve deniz canlılarına aşık olan bir oğlum var.Belkide bu yüzden çok beğendi ama sonuçta beğendi...Yağız'ın ve benim kararımız bu eşim çok tasvip etmedi şimdilik sessiz duruyor isim konusunda son zamanda bir değişiklik olmazsa ismi DENİZ olacak 2.numaranın....
   Yağız ve Deniz isminizle yaşayın bahtınız güzel olur inşallah.....

28 Mart 2012 Çarşamba

Yağız'dan İnciler

Geçenlerde çay içiyorum 
Yağız :Bende içeceğim
--:Çocuklar içmez
Yağız: Sen içtiğin için kardeşim içiyor ama ..
----:???? :)
Yağız : Kardeşime de kızar mısın lütfen ?
-----:Neden ?
Yağız: Sana tekme atıyor vuruyor ona da kızman lazım
-----:PEKİİİİ....

Atık Malzemeden Araba Yapmak mı ?

Geçen haftalarda okuldan aile etkinliği bir araba yapmamız istendi..Bende sıfır hayal gücü olduğu için bu iş babamıza bakıyordu...Eşimin el becerisi ve hayal gücü çok yüksektir fakat maksat çocukla yapmak olunca Yağız 'ın hayal gücü ve el becerisi gelişsin diye daha çok onun yaptığı bir araba götürdük okula...Arabamız poşetin içinde tam vereceğiz birde ne görelim babalar öyle arabalar yapmışki 4 yaşında bir çocuktan o fikir mümkün değil çıkmaz...o sırada bir veli arabayı takdim ediyor öğretmene Yağız 'ın yüz ifadesinde ki değişiklik görülmeye değer morali bozuldu çocuğun...Neyse Yağızın yaptığı arabayı da verdikten sonra madem öyle dedim öyle bir araba yapmalı ki babamız :)))))Neyse eşime söyleyince eşim çocukların hayal gücümü yoksa babaların hayal gücümü dedi ve marifetini konuşturdu...İşte arabamız :

18 Mart 2012 Pazar

Yeni kitaplar...

 Dün kargo yeni kitaplarımızı getirdi.Koliyi Yağız'la beraber açtık...Netten kitap seçimi yaparken Yağız'ada gösteriyor kitapların kapaklarıyla ilgili yorumlar yapıyoruz.Yağız en çok  ''Koş Balkabağım Koş'' adlı kitabı merak ediyordu...Koliyi açar açmazda onu okuttu beğenmiş olacak ki ''anne bir daha okur musun '' dedi.Yine ''Çilli '' favori kitapları arasına girmeyi başardı...


 Aslına bakılırsa kitapların resimleri yine mükemmel...Sadece ''Bekar Fare'' yi kitaplıkta ayrı bir bölmeye koyduk.Nedeni kitabın daha çok 5 yaş üstüne uygun olması...Sayfası diğer kitaplarımıza göre biraz uzun olunca Yağız okuturken ''Anne bu çok uzunmuş'' dedi...Belki uykudan önce okunabilir ama ben şimdilik ayrı bir yere bıraktım... 



14 Mart 2012 Çarşamba

15.Haftam

Bu haftanın olayı bebeğimizin cinsiyetini öğrenmemiz oldu.Evettttttttt bir erkek daha.Yağız bu durumdan çok memnun olmasa da yavaş yavaş alışıyor.Anne kardeşimin ismi ne olsun diye soruyor sonrada kendi bulduğu isimleri sıralıyor.Doktorumun dediğine göre çok şükür her şey yolundaymış...
Bana gelince hala akşam 9 dedim mi beni kimse ayakta  tutamaz.Bu hafta yine güzel bir olay da Yağız tarafında gerçekleşti..Artık yatakta rahat edemiyorduk 3 kişi ya eşim yada ben yatak odasını terk etmek zorunda kalıyorduk.Neyse ki Yağız ile yaptığım ufak bir konuşma bir hayli etkili oldu ve yatağında yatmayı kabul etti...:)
Yalnız kardeş kıskançlığı hat safhada bizi bir hayli zor günler bekliyor yaşayıp göreceğiz artık....

7 Mart 2012 Çarşamba

14.Haftam

14.haftama girmiş bulunuyorum...3 gündür müthiş bir sancım var bugün dra gittim gerekli muayeneleri yaptı ve tetkik istedi yarında sonuçlarımı alacağım umarım hafif bir enfeksiyondur.Bebeğimi 2 gündür ultrasonda izliyorum dün çok sakindi ama bugün gayet hareketliydi.Cinsiyet konusuna gelince henüz göstermedi bizde merak ediyoruz artık.Gerçi Yağız sakın erkek olmasın arabalarımı alır deyip duruyor ama benim elimde olan bir şey değil hayırlı sağlıklı olsun da gerisi boş.Hatta okulda ki öğretmenlerine kız kardeşim olacak demiş ama bilemiyorum artık galiba erkek olmasını kendine rakip olarak görüyor...Kendimi çok yorgun hissediyorum hatta bugün yemek bile yapamadım o kadar yani...uykuya hala yenik düşüyorum..
haftaya görüşürüz....

29 Şubat 2012 Çarşamba

13.Hafta...

Yeniden merhaba!...
Bir haftayı daha geride bıraktık .Bu haftanın en önemli olayları trisomy 13 + 18 ve NT (ense kalınlığı) testlerini yaptırmak oldu.Neyse ki görünürde çok şükür sıkıntı yok dilerim de olmaz.
Bu haftanın en güzel yanı mide sıkıntılarımın önemli ölçüde azalması oldu.Uykuya hala yenik düşüyorum.Akşamları geç saate kadar oturmam mümkün değil.Karnım belirgin olmaya başladı.İkinci gebelikte erken çıktığını duymuştum ama bu kadar da erken beklemiyordum doğrusu.Karnım yine Yağız daki gibi büyük.13 haftaya göre 5 aylık duruyor diyebilirim.Duyduğuma göre bu annenin iç karnıyla alakalıymış.İç karnı dar olanlar ve iç karnı geniş olanlar....Benim iç karnım bir hayli genişmiş demek ki.
Yağız da duruma alıştı artık hatta benimle dalga geçiyor Şişko diyor bana :)...
12+2 den beri kasığımda biraz kıpırdanmalar hissetsem de bebeğimin hareketlerimi emin olamadım fakat 13+5 de hissettiğim kesinlikle evet o dedim...(Yağız 'da 16.haftamda hissetmiştim ilk gebelikte geç hissetmek normalmiş)13 haftadır yanımda kalan annemin 3 gün önce kendi evine geçmesi ise beni sudan çıkmış balığa döndürdü.Canım annem iyi ki varsın Allah başımızdan eksik etmesin. 
Haftaya görüşürüz....

27 Şubat 2012 Pazartesi

Hafta sonu tek başıma kalmak ve dışarı çıkmak istedim annemin ve eşimin evde olmasının verdiği rahatlıkla kendimi dışarı attım.(bu arada farkettim ki 2  aydır hafta sonunu evde geçirmişim.)
Biraz dolaşınca kendimi yine en huzur bulduğum yer  D&R da buldum.

24 Şubat 2012 Cuma

Beni sevseydin oynardın...

İki gün önce ben işten Yağız okuldan yeni gelmişiz,''Anne ben sıkıldımmm''...
Kendi kendisine oynayabilen çocuklara her zaman hayran olmuşumdur.Bizimki sürekli ''şimdi ne yapacağız?sırada ne var ?ne oynayacağız? bu tip soruların arkası hiç kesilmiyor.Vallahi ben anlamadım bu işi ,içinden de çıkamadım.
Çok yorgun olduğumu odasında tek takılmasını istedim 8 dakika sonra geri geldi.Aramızda ki diyalog,
Yağız: Anne seni seviyorum...
Ben: Bende seni seviyorum canım...
Yağız: Beni sevseydin benimle oynardın...
Ben: Seninle şuan oynamamış olmam seni sevmediğim anlamına gelmez...
Yağız:Peki sen bilirsin bende çizgi film izlerim o zaman...
3.5 yaşında ki veletin yaptığına bak!...Çizgi film tabi ki izliyor uygun gördüğüm süre zarfında..Ama benim çok haz almadığım bir olayla beni tehdit ettiği için tabi ki izleyemedi..
Şunu anladım ki şimdiki çocuklar sıkılmak nedir bilmiyorlar çünkü çoğu anne baba eminim benim yaptığım gibi sıkılmasına izin vermemiştir.Tek çocuk olarak büyüyorlar sürekli onların üzerinde ilgi alaka aaaaaaa benim oğlum_kızım bak ne yapmış diye alıştırır san  olacağı buydu.
Düşünsenize eskiden annelerimiz ninelerimiz bizi nasıl büyütmüşlerdir.Çamaşır makinesi bulaşık makinesi  yok 5-6 tane çocuk hepsiyle ayrı ayrı ilgilenecek sonra onlara kitap okuyacak yatıracak....
Başka isteği olan...
Bize misafir geldiğinde büyüklerimiz çekilin kenarda oynayın deyince biz çekilirdik...Ya şimdi iki çift laf etmek mümkün mü? Evinize gelen misafire bi bakıyosunuz çocuğunuzla oynuyor ...Sanki çocuğumuzun arkadaşı ....Eskilerin çocuk yetiştirme şekillerini çok onayladığımı söyleyemem ,bizde biraz abartıyoruz sanırım hayatımıza çocuk mu yön veriyor ne ?
Ben biraz geç oldu ama anladım ki çocuğu biraz da kendi haline bırakacaksın çocuk çocukluğunu bilecek (buradaki kastım sen sus çocuksun demek değil )...
Ben böyle düşünüyorum peki siz ?

Anne çok heyecanlıyım !...

Dün akşam evde işlerim olunca Yağız babasıyla Anteres Alışveriş Merkezine gitti.İki saat sonra eve geldiğinde elinde ki poşette beyaz küçük bir balık tutuyordu.O kadar keyifliydi ki ağzı resmen kulaklarına varıyordu.Evde zaten bir balığı vardı yeni aldığı balığı da diğer balığın yanına bıraktı çok mutlu olmuştu.''Anne bak bunu seçtim abi bana verdi,sonra bir tane daha verecek ve üç balığım olacak'' diyordu.Yatmak istemese de sonunda yatağa girdi ve uykuya dalmadan son cümlesini kurdu....
''Anne çok heyecanlıyım ,çok mutluyum''...
O mutlu olduğu için bende çok mutlu olmuştum.İyi ki varsın ve iyi ki hayatımız dasın... 


23 Şubat 2012 Perşembe

Yağız çalıştığım yerin kreşine geliyor...Çocuklarını kreşe bırakan anneler ve babalar için mesai saatleri 08:15-16:30
Bugün önemli bir gündü bugünlük işe 08:00 'da gelmemi söylediler resmen rica ettiler.Tabi ki tamam merak etmeyin dedim.Atla deve değil ya istedikleri on beş dakikacık erken geleceğim hepsi bu...
Ama yanılmışım mesaiye 08:30 'da geldim...Neden mi? Çocukla yaşıyorsan hayatındaki hiç bir dakikanın kesinliği yok da o yüzden...
Sabah Yağız 07:00'da uyandı.Rüyasında çeşit çeşit kalemler görmüş,''Kalemlerim nerede'' sesine uyandım.(Günaydın demesini tercih ederdim )Deli gibi evde 10 dakika kalem aradı.Sabahları uyanır uyanmaz balığına yemini verir nedense bugün bu işi sallanarak 3 dakikada yaptı.Ben banyoda yüzümü yıkarken kapıya vurup taciz etmeler, mızırdanmalar vs vs vs...
Oyuncak bir Ferrari arabası var nereden aklına geldiyse bu sabah onu da istedi ve kaldırdığım yerden çıkarmak 2 dakika...Sabah sabah o caanıımm ferrariyi çorapcı arabası yaptı.Çoraplarla doldurduğu arabayı sandalyenin altına park etmek 5 dakika sürdü.(Her yere düşen çorap için ferrari duruyor )
Pekmezini cevizini içirip yedirmem  her zaman kinden daha uzun sürdü.Tam çıkacağımız sırada anne bir daha çişim geldi..haydaaaaaa tekrar ayakkabılar çıktı...Asansörden indik eldivenleri tekrar çıkartıp taktırdı...
Velhasıl kelam arabanın kontağını çevirdiğimde saat 08:00...
Kreşin kapısından girdiğimizde 08:10...
Hoşçakal vedalaşma faslı ,anneyi öpmeyi unutunca yarı yoldan anneyi geri çağır veeeee 08:30 iş yerindeyim...
Yapacak bir şey yok...
Demek ki neymiş sabah 06:00'da kalkmak gerekirmiş....





22 Şubat 2012 Çarşamba

Dinozorlara Yolculuk

Geçtiğimiz haftalar da Ankamall Alışveriş Merkezinde dolaşırken Yağız ''anne dinozorlar bakkkk'' diye beni çekiştirince bir de baktım ki daha önceden reklamını gördüğüm aaaaaaaa Ankara'ya gelecekmiş beraber gideriz dediğim dinozorların geldiğini gördüm.(Ne yalan söyleyeyim bilet ücreti bence çok fazlaydı.) Tabi hemen içeri daldık Yağız'ın şaşkın bakışlarını hatta bir ara ''Anne gerçek gibi '' demesi ve korkmuş  bakışlarıyla  yolculuğumuza devam ettik.Ben de çok beğendim çok emek harcandığı belliydi. Yağız dinozorlara çok meraklı onun sayesinde bende bir çok dinozor türünü öğrendim.''Bir oturuş da yedi tane dinozor ismini sayabilen kişi eğer paleontolog değilse kesin annedir''...

  Bu arada dinozorlarla ilgili önerebileceğim bir kitap   budur...
  
Bakmak isteyenler içinde gezimiz de çektiğim resimler....

21 Şubat 2012 Salı

Evdekiler Duyun Sesimi immmdaattttt

Malum Yağız her sabah benimle işyerimde ki kreşe geliyor önce onu bırakıyor sonrada kendimi işe atıyorum.Bu aralar iyice eminim ki ben Yağız'la resmen yapışık geziyorum karnımda ki bebeği bile yemin ediyorum bazen unutuyorum...Herkesin İmdatttt dediği anlar vardır ya bende şuan o durumdayım.Eskiden bu kadar kendimi yorgun hissetmiyordum hatta herzaman herşeye bir çözüm sunabildiğim için Süper Anne olmuştum.Ama yok artık istifa edeceğim yada şartlarım kabul edilecek..

20 Şubat 2012 Pazartesi

İlk 12 Haftam

Hafta hafta gebeliğimi paylaşmaya karar verdim.İlk hamileliğimde yapamamıştım umarım Yağız beni affeder.Yağız'a hamileliğim çok rahat geçmişti.Ancak ''Her hamilelik farklıdır ''sözü çok doğruymuş.

Yemezlerrrrrrrrrr

Greenpeace Akdeniz, Biyogüvenlik Kurulu’nun yakın zamanda 9 yeni GDO’lu mısır çeşidini kamuoyunun görüşüne açması üzerine Yemezler ! kampanyasını devreye soktu. Ne kadar fazla ses yükselirse o kadar önemli. Kampanyayı arkadaşlarınıza duyurdukça rozet topluyor, rozet topladıkça Yemezler kupası, Yemezler t-shirt’ü kazanıyorsunuz. Oldukça şenlikli bir kampanya yani.Lütfen Destekleyin !....

19 Şubat 2012 Pazar

Hastalık Geliyorum Der...

Geçen hafta Yağız'ın okulunda arkadaşlarının bazıları rahatsızdı hepsi de midelerinden rahatsız ve çıkarıyorlardı..Beklenen an geldi ve bu sabah Yağız bir karın ağrısıyla uyandı...Sabah dan bu yana çok keyfi yoktu akşam her zaman ki gibi tam banyosunu yapacağı sırada  '' Anne'' dedi ve tabi ki koridora çıkardı..Sonrasın da ''Anne rahatladım ''dedi.(içimden annen sana kurban olsun ) Uyumak istediğini söyleyince yatırmak zorun da kaldım..Yatarken sabah kötü olursan okula gitmezsin dediğim de ise ''zaten kötüyüm ''diye bir cevap aldım :)

18 Şubat 2012 Cumartesi



Cevizli Yelkenli

Geçenlerde Yağız'la beraber ne yapsak diye düşünürken yelkenli yapmaya karar verdik.Bunun için ortadan ikiye böldüğümüz ceviz kabuklarının içine biraz hamur koyup üçgen şeklinde kestiğimiz kağıtları bir kürdanla cevize birleştirdik sonra onları suya koyduk ve Yağız üfleyerek hareket ettirdi.Tabi ki çok eğlendik...Akşam da Yağız'ın arkadaşı Alptuğ ziyaretimize gelince keyfine diyecek yoktu...

BÜKÇE (kadın dili)

e-postama geldi ben çok beğendim buyrun paylaşıyorum...
BÜKÇE (KADIN DİLİ)

Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, "Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim." dedim. Deniz kenarındaki şirin lokantada şimdi onu bekliyorum.
Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar gözleriyle oğlumu süzüyorlar. Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı.
                                                                                                                                                                 
Hoş beşten sonra konuya giriyorum.

Yağız'ın Kitaplığı


Yağız'ın kitaplarını burada paylaşmak istiyorum...Kitapları genelde net üzerinden alıyorum malum D&R bu konuda biraz el yakıyor.Ama Yağız'la dolaşırken evde ki kitapların havadan geldiğini düşünmesin diye arada kitapçıdan alıp çıktığımız da oluyor..Yağız'ın saymadım ama 6o kitabı vardır galiba sizlere fikir vermesi açısından fırsatım oldukça burada paylaşacağım...